28 Kasım 2019 Perşembe

Travestinin boğazını kestiler

BOĞAZI KESİLEREK ÖLDÜRÜLDÜ


Cep telefonu ve bir miktar parayı almayı başaran saldırgan, kendisine karşı koyan Esra A.'nın boğazını keserek olay yerinden koşarak uzaklaştı. Kanlar içerisinde apartmanın giriş kapısına yığılan Esra A. için olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Sağlık ekipleri olay yerinde yaptığı ilk incelemede boğazı kesilen Esra A.'nın hayatını kaybettiğini belirledi. Olay yerine güvenlik şeridi çeken polis ekipleri çevrede ve apartmanda delil incelemesi yaptı. Olayın duyulmasının ardından Esra A.'nın arkadaşları da olay yerine geldi.
OLAYLA İLGİLİ BİR KİŞİ GÖZALTINA ALINDI
Esra A.'nın cesedi cumhuriyet savcısının incelemelerinin ardından cenaze aracına konularak Yenibosna'daki İstanbul Adli Tıp Kurumu Morgu'na götürüldü. Çevredeki güvenlik kameralarını inceleyen polis ekipleri olayla ilgili bir kişiyi gözaltına aldı.

10 Mart 2012 Cumartesi

travesti sevgilisinden ayrılan genç intihar etmek istedi

İzmir'de travesti sevgilisi tarafından terk edildiği gerekçesiyle girdiği bunalım sonucu 6 katlı binaya çıkarak intihar etmek isteyen genç, sevgilisinin olay yerine gelerek ikna etmesinin ardından intihar etmekten vazgeçti.

Olay, Alsancak semti Kıbrıs Şehitleri Caddesi'nde akşam saatlerinde meydana geldi. İddialara göre, bir barda garson olarak çalışan Atilla K. (19), yaklaşık 2 yıldır gönül ilişkisi yaşadığı travesti Elif B. (31) tarafından terk edilince, 6 katlı bir apartmanın çatı katına çıkarak intihar etmek istedi. Çevredeki vatandaşlar tarafından ekiplere bildirilen ihbar doğrultusunda olay yerine sağlık ekipleri ve itfaiye ekipleri intikal ederek, olası bir olumsuz duruma karşı önlem aldı. Yanına kimsenin

yaklaşmasına izin vermeyen genç sık sık; 'Sevgilimi getirin bana' diye kendisini merakla izleyen vatandaşlara ve olaya müdahale etmek isteyen ekiplere seslendi. Ekiplerin yaklaşık 45 dakika süren ikna çabalarının sonuç vermemesinin ardından olay yerine gelen Elif B.'nin, "Söz veriyorum, in aşağıya barışacağız" diye haykırması gencin intihar girişimini engelledi.

Gözaltına alınan Atilla K. ve sevgilisi Elif B. ifadeleri alınmak üzere emniyete götürüldü.

2 Kasım 2009 Pazartesi

”Travestiler acılım istiyor”

Ankara’da ”transseksüelliğin ruhsal bozukluklar arasinda sayilmasi” protesto edildi. Protestocular, ”Transseksüel açilimi istiyoruz” dövizleri taşidi.


ANKARA – Yüksel Caddesi’ndeki Özgürlük Aniti önünde toplanan ve ”Transseksüel açilimi istiyoruz”, ”Hasta değil travestiyiz” yazili dövizler taşiyan gruptakiler, bir süre sloganlar atti.

Grup adina yapilan açiklamada, Amerikan Psikiyatrlar Birliğinin 1973 yilinda, Dünya Sağlik Örgütünün de 1990 yilinda eşcinselliğin ruhsal bozukluklar listesinden çikarilmasina karar verdiği ancak transseksüelliğin hala ruhsal bozukluk kategorisinde değerlendirildiği belirtildi.

Amerikan Psikiyatrlar Birliğinin 2012′de, Dünya Sağlik Örgütünün ise 2014′de ruhsal bozukluklar listesini yeniden gözden geçireceği ifade edilen açiklamada, bu nedenle dünyanin bir çok ülkesindeki eşcinsel örgütlerinin bu tarihlere kadar eylemler düzenleyeceği bildirildi.

Türkiye’de eşcinsel bireylerin hayatin her alaninda şiddet ve ayrimcilikla karşilaştiği ifade edilen açiklamada, şunlar kaydedildi: ”Insanlari varoluşlari yüzünden ayiran, baskilayan, ötekileştiren özel ve kamusal alandan dişlayan ve en temelde transfobiyi yaratan ve besleyen heteroseksist erkek egemen sistemin kendisi hastaliklidir. Sistem, bizleri sağlikli ya da sağliksiz bulmaya hakki olduğunu düşünmektedir. Bunu reddediyor ve eşitsizliklerin ortadan kaldirilmasini talep ediyoruz.”ANKARA – Yüksel Caddesi’ndeki Özgürlük Aniti önünde toplanan ve ”Transseksüel açilimi istiyoruz”, ”Hasta değil travestiyiz” yazili dövizler taşiyan gruptakiler, bir süre sloganlar atti.



Grup adina yapilan açiklamada, Amerikan Psikiyatrlar Birliğinin 1973 yilinda, Dünya Sağlik Örgütünün de 1990 yilinda eşcinselliğin ruhsal bozukluklar listesinden çikarilmasina karar verdiği ancak transseksüelliğin hala ruhsal bozukluk kategorisinde değerlendirildiği belirtildi.

Amerikan Psikiyatrlar Birliğinin 2012′de, Dünya Sağlik Örgütünün ise 2014′de ruhsal bozukluklar listesini yeniden gözden geçireceği ifade edilen açiklamada, bu nedenle dünyanin bir çok ülkesindeki eşcinsel örgütlerinin bu tarihlere kadar eylemler düzenleyeceği bildirildi.

Türkiye’de eşcinsel bireylerin hayatin her alaninda şiddet ve ayrimcilikla karşilaştiği ifade edilen açiklamada, şunlar kaydedildi: ”Insanlari varoluşlari yüzünden ayiran, baskilayan, ötekileştiren özel ve kamusal alandan dişlayan ve en temelde transfobiyi yaratan ve besleyen heteroseksist erkek egemen sistemin kendisi hastaliklidir. Sistem, bizleri sağlikli ya da sağliksiz bulmaya hakki olduğunu düşünmektedir. Bunu reddediyor ve eşitsizliklerin ortadan kaldirilmasini talep ediyoruz.”travesti

31 Ekim 2009 Cumartesi

TRANSEKSÜELLER BAŞBAKANLIK’A KİMLERİ ŞİKAYET EDECEK

Travesti ve Transeksüeller, bugün Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığı’na dilekçelerini vererek, kendileriyle ilgili haksız uygulamalara son verilmesini talep edecekler.

Pembe Hayat Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Travesti ve Transeksüel (LGBTT) Dayanışma Derneği’nin çağrısıyla Ankara’da toplanacak olan Travesti ve Transeksüeller önce Yüksel Caddesi’ndeki İnsan Hakları Anıtı’nın önünde bir basın açıklaması yapacaklar. Saat 14.00’da düzenlenecek basın açıklamasından sonra dilekçelerini Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığı’na teslim edecekler.

İşte Travesti ve Transeksüeller’in Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığı’na sunacakları toplu dilekçenin içeriği:

“Vatandaşlık haklarımızdan faydalanamıyoruz”

“Bizler Türkiye’nin birçok kentinde ikamet eden transeksüel bireyleriz. Yurttaş olarak devlet politikasının uyguladığı baskılar nedeniyle hiçbir vatandaşlık hakkından faydalanamıyor ve her geçen gün daha çok hak ihlalline maruz bırakılıyoruz.”

“Yaşadığımız evler yasadışı şekilde kapatılıyor”

“Ankara, İstanbul, İzmir, Bursa, Antalya illerinde; içinde yaşamımızı sürdürmeye çalıştığımız evlerimiz hakkında yasal olmayan bir şekilde kapatma kararı alınmaktadır. Kendi evlerimizde her an kapatılacağı tehdidiyle yaşamanın yanı sıra gündüz ya da gece sokakta yürümek bile tehdit edici bir hal almıştır. Kolluk kuvvetlerinin kanunlarla sınırsız yetkilere kavuşturulması ile keyfi uygulamalarla her gün burun buruna gelmekteyiz. Gezmek, alışverişe çıkmak gibi gündelik işlerimizi dahi yapamaz hale geldik. 3 yıldır sayısız kere iptaline karar verilmiş olmasına rağmen Kabahatler Kanunu bahane edilerek hakkımızda idari para cezalarına hükmedilen kararlar alınmaktadır. Bu kararların çoğu iptal edilmiş olmasına rağmen uzun bir süredir evlerimize ödeme emri ve haciz kararları tebliğ edilmektedir.”

“Her keyfi gözaltı, kaydı tutulmayan işkencedir”

“Bu para cezaları her gece keyfi bir şekilde karakollarda tutulmamıza sebep olmaktadır. Bunun yanı sıra her keyfi gözaltı, kaydı tutulmayan işkencedir. Alıkonulduğumuz her zaman fiziksel şiddetin mağduru olmaktayız ve cinsiyet kimliğimize yönelik hakaret edilmektedir.”

“Alıkonulma yerleri dışında sokakta bize yönelen şiddet engellenmemekte, hatta failler cezasız bırakılarak bize yönelik şiddete teşvik edilmektedir. Son dönemlerde Türkiye’nin her bir yanından gelen öldürme haberleri şaşırtıcı değildir.”

“Bizlere seks işçiliği dışında imkân tanınmamaktadır. Her geçen gün daha ağır bedellere mahkûm edilmekteyiz. Evlerimiz her an şiddete, polis baskısına ve vergi dairesinin ziyaretine açıktır. Sokaklarda darp ediliyor, tacize uğruyor ve öldürülüyoruz. Her gün karakollarda alıkonulup, keyfi uygulamalara maruz kalıyoruz.”

“Asayiş Şube ve Valilik nereye kadar devam edecek?”

“Ankara özelinde Asayiş Şube ekiplerine bağlı kolluk kuvvetleri, Esat Polis Merkezi, Kavaklıdere Polis Merkezi, Anafartalar Polis Merkezi, Karşıyaka Polis Merkezi daha ne kadar bize yönelik haksızlığa devam edecek? Ankara Valiliği daha ne kadar evlerimizi kapatacak?”

“Bizler eğer bu ülkenin eşit yurttaşları isek; yukarıda ifade edilen haksızlığın soruşturulmasını ve gereğinin yapılmasını talep ediyoruz.”
travesti

10 Mart 2009 Salı

TRAVESTİYİM,KÜRDÜM,KARAYIM- TIKLA

O kadar namussuzuz ki töre cinayetine bile layık değiliz..İşte çok ilginç bir söyleşi
Travesti Esmeray, eski bir seks işçisi. Şimdilerde hem geceleri Beyoğlu`nda midye satıyor hem de `Cadının Bohçası` adlı stand-up gösterisiyle sahneye çıkıyor. Söyleşi için buluşma yerine bir saat geç geldi.


Foto muhabirimiz Ercan Arslan`a da bana da yanağını uzatıp `Kendimi affettireyim abi, vurun da beni affedin` dedi. Sonra da, yarısı çıkmış pembe ojeli uzun tırnakları ile naylon torbasına uzandı. `Bakın, arkadaşımın oğlu olmuş; ona kaşkol, şapka örüyorum. Bütün gece oturmuşum valla, uyanamadım` diye örgülerini gösterdi.


Esmeray, Fatih Türkmenoğlu`na yaşadığı zorluklardan hayat hikayesine kadar herşeyi anlattı..


MAHALLE BASKISI AKP DÖNEMİNDE AZALDI


`Mahalle baskısı` denen şeyi yaşıyor musunuz?


Her devirde aynıydı. Hortum Süleyman varken, AKP yoktu. `AKP çıktıktan sonra mahalle baskısı çıktı` demek çok yanlış. Şimdi bir travesti AKP`nin de CHP`nin de kapılarına gidip iş istese, iki parti de iş vermez. Hatta, AKP döneminde daha az baskı var diyebilirim. Bu iş parti değil de bir zihniyet sorunu.


Yalnız mı yaşıyorsunuz?


Yalnızım. Erkek arkadaşım yok. Sevgilimin olmayışını hiçbir zaman dert etmedim. İnsanın yalnızlığa da ihtiyacı var. Gene de hayatımı seviyorum.


Şimdi midye satmaya da, tiyatro yapmaya da devam ediyorsunuz.


İkisine de devam ediyorum. Midye satarken hiç taciz yaşamadım ben. Sadece bir çocuk geldi, `Abla ihtiyacım var` dedi. `Evladım neye ihtiyacın var?` diye sordum. `Cinselliğe` dedi... Çocuğum manyak mısın? Travestiyim ya, ben bilirim... Ertesi gün o çocuk gelip benden özür diledi, sonra da haftada iki gün gelir oldu. Hatta bazen oturup sohbet ediyoruz. Çocukla kanki olduk yani...


BİR YERDE MAHALLENİN NAMUSUYUM


Peki gelecek?


`Bir evim, bir kocam, bir arabam olsun` demek istemiyorum. Bunlar olsa da olur; ama benim kaygım çok büyük. Toplumsal kaygılarım var. Te-levizyonu açıyorsun, bir kadın programında dikiş-nakış var; akşamüstü başka bir kadın programında adam karısını 17 yerinden keserek öldürmüş! Ne yurtdışına gitmek istiyorum ne de başka bir şehre. Bulunduğum yerde yaşamak istiyorum. Ben Almanya`ya konuşmalara gidiyorum; orası da bayram değil. Polis şiddeti var, orada da travestiler fuhuş yapıyorlar.


Şimdi seks işçiliği yapmayan bir travesti görmek herhalde insanların çok hoşuna gidiyordur.


Beni görüp yere tükürenler bile `Helal olsun` diyorlar. Abartılı takdir edenler de oluyor tabii. `Bak bu kurtuldu, diğerleri de kurtulabilir` diye bakıyorlar. Oysa sanki seks işçiliği travestilerin suçu... Ben şimdi midye tezgahı açtığım sokakta herkesle ahbabım. Barların korumaları beni de koruyorlar. Bir yerde mahallenin namusu oldum.


NAMUS TEMİZLEMEYE BİLE YETMİYORUZ


Namus cinayeti travestiler arasında yaşanır mı?


`Ailem beni bulup öldürecek` korkusunu bütün travestiler, transseksüeller yaşıyor. Namus cinayetleri de işlendi. Gerçi Urfalı bir arkadaşımı alıp götürmüşler, elini ayağını bağlamışlar. Aşiret içeride toplanmış, karar verecekler. Sonunda `Biz bunu öldürmeyelim; bu kadın değil. Öldürürsek travesti olduğu tescillenmiş olacak` diye karar çıkmış. Yani bize ölümü bile layık görmüyorlar; o kadar namussuzuz ki, namus temizlemeye bile yetmiyoruz...


GALAYA 800 KİŞİ GELDİ


Sahneye çıkışınız nasıl oldu?


10 yıl kadar önce seks işçiliğini tamamen bırakmıştım. Bir sürü dostum bana iş vermedi. Bir kafede servis yapar veya mutfakta çalışabilirdim... Çok zor oldu. Evde börek yaptım sattım; şal ördüm sattım. O dönemde sokaktaki insanın ikiyüzlülüğünü gördüm. Ev sahibim bana midyeler getirip `Hadi götür, sat` dedi. Onların zorlamasıyla midye satmaya başladım. Bu arada insanlar bendeki taklit yeteneğini fark ettiler. Köy düğünlerinde, daha küçücükken taklitler yapardım. Ben de bir yerde haykırmak istiyorum. `Bunun yolu neden bu olmasın?` dedim.


Hiç hazırlanmadınız mı?


Bir organizatör arkadaşımla oturup şovun iskeletini oluşturduk. Oyuncu Ayça Damgacı benim arkadaşım, onunla bir ay çalıştık. Ayça bana sahneyi kullanmayı öğretti. Belden aşağı kelime kullanmayı seçmedim. Küfürsüz bir şov hazırladım. Jale Karabekir`le de bir ay çalıştım. Gösterinin adını koyduk: `Cadının Bohçası`. Bilgi Üniversitesi`ndeki galada 300 kişilik salona 800 kişi sığdı.


Turneye de çıktınız, değil mi?


Diyarbakır`a kadar gittim. Geçenlerde Mimar Sinan`da çocuklar bana `Hocam` dediler! Sosyal bilimlerde okuyan öğrenciler bana ve oyuna çok anlayışla yaklaşıyorlar. Ben ilkokul mezunuyum ama onlar bana `Hocam` diyorlar işte...


Oyun devam edecek mi?


Şimdi `Cadının Bohçası` turneye çıkıyor, adı da `Cadının Bohçası Yola Çıktı`. İstanbul`da da farklı bir oyun geliyor, büyük ihtimal adı `Cadının Bohçası Yolda Kaldı` olacak.


`Aklına `öteki` ile ilgili gelen her kimlik bende mevcut: Kadın, travesti, Kürt, kara, feminist...`


Esmeray gerçek adınız değil tabii.


Artık adım Esmeray. Öbür adımı ben de unuttum. 1972`de Kars`ta doğdum, 15 yaşımda da İstanbul`a geldim. 18 yaşından beri Kars`a hiç gitmedim. Aklına `öteki` ile ilgili gelen her kimlik bende mevcut: Kadın, travesti, Kürt, kara, feminist...


Aileniz, anneniz-babanız?


Annemi arada sırada görüyorum, babamı 20 yıldır hiç görmedim. Altı kardeşiz; erkekler hariç, kız kardeşlerimle görüşüyorum. Bütün kardeşlerim evli barklı. Abilerimle aram pek iyi değildi zaten, bu durum beni çok yaralamadı.


Kaç yaşında geldiniz İstanbul`a?


15 yaşında. Her işi yaptım. İstanbul benim için bir kurtuluş olacaktı, bunu biliyordum. Ben 7 yaşına kadar kendimi kız zannediyordum. Farklıydım yani. Erkeklerden hoşlandığımı keşfettim. İstanbul`da önce dayımın evinde kaldım. Yağlı boya yaptım, lokantalarda çalıştım ama sürekli tacize uğradım. 16 yaşında eşcinsel gruplarla tanıştım. 18 yaşımda da travesti olmaya karar verdim. Ve artık kadın gibi dolaşmaya başladım.


Ama ameliyat olmadınız.


Olmadım. Ben gerçi psikolojik olarak buna her zaman hazırdım ama maddi sorunları çözemedim. Bir gün etekle sokağa çıktım... Ailen sahip çıkmıyorsa, eğitimin yoksa, evin yoksa, kendini bulabileceğin tek yer var: Seks işçiliği. Başka yolu yok bunun.


Bu sefer orada da başka bir mücadele başladı tabii...


Hem de ne mücadele... Bir kere namus sorunu oluştu kafamda. Ben feodal bir yapıdan geliyorum. Kemikleşmiş`kadın-erkek` rolleri ve namus kavramını yıkmanın imkanı yok. İlk gün `Eski Mehmet öldü, artık Esmeray`ım` dedim. Ama bu işi hiç sevmedim ve beş yıl acı çektim. `Buradan nasıl kurtulurum?`un yolunu aradım.


Beş yıl boyunca...


Evet. Tarlabaşı, Merter, Harbiye; her yerde işe çıktım. O zaman internet yoktu, şimdi seks işçileri internet üzerinden çalışıyorlar. Polisin her tür şiddetine maruz kaldım. Gözaltı, saç kesmeler falan. Hep acı çektim... O sırada kadınlığın ne demek olduğunu anladım.


Nasıl kadınlık?


Ev taşıyorduk, ortada masa kalmıştı. İşçiler aşağıdaydı, ben de masayı kaldırdım. İşçiler içeri girmiş, beni gördüler.


`Yenge dur, belin ağrıyacak` dediler!


Bu zarif bir hareket, kadına değer vermek değil mi?


Hayır, tam tersine, erkek gücünün altını çiziyor. Ben o günden sonra bu işin üstüne gittim. Pınar Selek`le tanıştım. Atölye süreci çok yazıldı zaten, sokaktan çöp toplayıp eşyalar yapıyorduk. Sonra kitap okumalar başladı. Biraz kendimizi geliştirdik. Sonra da ÖDP`ye üye oldum.


ÖDP`DE DE EŞİTLİK BULAMADIM


ÖDP deneyimi sizi mutlu etti mi?


Önce evet, zamanla oranın da cennet olmadığını anladım. Sol parti ya; bir-iki tane Kürt olsun, birkaç Ermeni, biraz travesti... Öyle bakıyorlar yani. Eşitlik yok. Baksana, Gazze`yi yerle bir ettiler. Eşitlik nerede? Her yer böyle. Toplumsal dönüşüm olamadan eşitlikten bahsetmek imkansız.


TRANSEKSÜELİN G.DOĞU`DA YAŞAMASI DAHA KOLAY


Diyarbakır`da `Kız Şaban` lakaplı Şaban Çelen`in öldürülme haberlerini okumuşsunuzdur.


Ne? Şaban abla, Diyarbakırlı Şaban abla? Aa, Şaban abla öldü mü? Şimdi duyuyorum. O kadar çok travesti öldürülüyor ki... Çok sevilirdi oralarda... Ben de tanımıştım, çok sevmiştim.


Kız Şaban, Güneydoğu`da transseksüel olarak yaşamını sürdürmüş. Çok kolay olmasa gerek.


Bir transseksüel, Diyarbakır`da, Hakkari`de sokakta kalsa hiçbir şey olmaz. İç Anadolu çok daha zor, orada taşlarlar. Güneydoğu`da bence büyük sorun yok, İstanbul gibi. Benim Diyarbakır`daki şovumda salon doldu taştı. Ama bir Niğde`ye, Yozgat`a gitsem ne yaşarım, bilemem.

travesti

2 Ekim 2008 Perşembe

en kral travestilerin bulunduğu travesti sitesi. travesti